hakan_coach

 
registro: 06/07/2007
...And Justice for All.
Pontos107mais
Próximo nível: 
Pontos necessários: 93
Último jogo
Bingo

Bingo

Bingo
236 dias h

Biz buna adalet diyoruz!

Biz buna adalet diyoruz! CMK'nın 102. maddesine dayanarak yapılan tahliyeler tartışılmaya devam ediyor. Hizbullah davası sanıklarının birer birer tahliye olması kamuoyunda büyük tepki yarattı.

Habertürk Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni
Fatih Altaylı'nın yazısı...

HAPİSTE

Profesör doktor.
Bugüne kadar binlerce ameliyat yaptı.

Binlerce hayat kurtardı.
On binlerce hayat kurtaran binlerce doktor yetiştirdi.
Hastane kurdu.
Orada da on binlerce kişiye şifa verdi.
Terör örgütü mensubu olduğu gerekçesiyle yargılanıyor.
Yargılaması sürüyor.
Hâlâ hapiste.


DIŞARIDA

Burada gördüğünüz kişinin mesleğini bilen yok.
Hizbullah diye bir örgütün yöneticisi, tetikçisi.
İnsanları domuz bağıyla bağlayıp infaz ettiği iddiasıyla yargılananlardan.

Kadın, çocuk, erkek demeden infazlar gerçekleştirdiği söyleniyor.
Öldürdüğü iddia edilen insan sayısı 188.
Bu bilinen rakam. Gerçek sayıyı kimse bilmiyor.
Terör örgütü üyesi olduğu iddiasıyla yargılanıyor.
Yargılaması sürüyor.
Serbest bırakıldı.


 


M H P

Ülkücülere ambargo uygulanıyordu, bırak ekrana çıkarmayı, telefonla bağlanıp iki kelime görüşleri bile alınmıyordu, miting görüntülerine karartma uygulandı, yok sayıldı.

 

*

Ya şimdi?

Saatlerce canlı yayınlara çıkartıp, karşılıklı oturtup, söz hakkı tanıyoruz ayaklarıyla birbirlerini dövdürüyorlar.

*

Haliyle soruyorsunuz...

“MHP’de ne oluyor?”

*

Aslında...

“MHP’ye ne yapılıyor?”

Böyle sormanız lazım.

*

Dökelim hele...

*

Ecevit hastaydı, yürüyemiyor, bırakmıyordu, İsmail Cem ile Hüsamettin Özkan gidişatı değiştirmek için ayrıldı, yeni parti kurdu, sol için umut oldu... O da ne? ABD’den gelen arkadaş “ben de varım” dedi, işin içine girdi, n’oluyo demeye kalmadan, “ben artık yokum” dedi, çarşı karıştı tabii, kaçan kaçana, lider adayı İsmail Cem aniden bertaraf oldu.

*

Mehmet Ağar ile Erkan Mumcu, ortak oldu, barajı geçmelerine kesin gözüyle bakılıyordu, tarih başka akacaktı, bi katakulli, darmadağın, ikisi de tasfiye.

*

Cem Uzan, parti kurdu, bismillah, üç ayda langırt diye yüzde 7’yi geçti, faktör oldu... Ve, hızar çalıştı, onu da biçti.

*

Tuncay Özkan, partisi marjinaldi ama, milyonları sokağa dökmeyi başarıyordu, doooğru Silivri’ye... Doğu Perinçek, milyonları sokağa dökemiyordu ama, ne diyecek diye milyonlar onun ağzına bakıyordu, takır takır anlatıyordu çünkü...

Tuncay’ın yanına.

*

Muhsin Yazıcıoğlu’nun helikopteri düştü. Herkes dinleniyor, herkesin o anda nerede olduğu biliniyor, kokpitteki gazetecinin imdat çığlıkları canlı yayında, köylüler düşse düşse şuraya düşmüştür diyor, nafile, öldüğünden emin olunana kadar kıç kadar arazide bulunamadı.

*

Deniz Baykal’a komplo; cezaevine gönderilemediği için, evine gönderildi.

*

Açın haritayı, Tanganika’dan Yeni Zelanda’ya, Güney Afrika’dan Norveç’e kadar, son 8-9 senesindeki siyaset sahnesinde, bu kadar “tesadüf”ü olan bir başka ülke gösterebilir mi kimse?

*

Gösteremez... Çünkü, bizim manzarayı “görmek için” devrimci ülkücü gazeteci filan olmaya gerek yok, haritacı olmaya da gerek yok... “Bakarkör” olmak yeterli.

*

Sıradaki hedef... Devlet Bahçeli’dir.

Yılmaz ÖZDİL


FAYDALARI VE ZARARLARI

TARİKATLARIN İNSANLARA NE GİBİ FAYDA VE ZARARLARI VARDIR?